18 Ocak 2016 Pazartesi

Yazdıklarını yakan insanları sevin. Çünkü onlar sürekli hissettikleri şeylerin somut bir şekilde önlerinde bulunmasına dayanamamış olanlardır. Ve hislerini yakamayacaklarını bildikleri için soğuk kış gecelerinde kalplerindeki sızı ve gözlerindeki yaş eşliğinde dertlerine ortak olan kâğıdı ve mürekkebi yok etme çaresizliğini derinden yaşamış insanlardır. Ve dönüp dolaşıp gelecekleri yer yine aynı havada yine aynı sızı ile bir kağıt başıdır..

1 Ocak 2016 Cuma

Ben şu an ne yazacağımı bilmiyorum. Halbuki buraya defterime yazdığım duygularımı yazmayı planlamıştım. Çünkü artık paylaşmam gereken ve paylaşmadığım her saniye üzerime bir yük gibi binen düşüncelerim var ve bu düşünceler beni her ne kadar rahatsız etse de ben bu düşüncelerle, bu hislerle varım; çünkü bu düşünceler benim düşüncelerim, bu acılar benim acılarım ve bunları sırtlanması gereken yine benim. Her neyse, aslında bu yazıyı yazmak şu anda aklıma gelen bir şeydi ve işte buradayım. En sevdiğim rengin ne olduğunu söylememiştim bu yüzden bu renkten bahsetmek istiyorum: kahverengi. Kahverengiyi sevmemin sebebi onun gözleriyle aynı renk olması; çünkü ben onun kahverengi gözlerini sevdim en çok. Her zaman anlayışla bakardı gözleri. Ben onun gözlerinde ilk defa bunu fark ettim. Ben zaten onun ne hissettiğini gözlerinden anladım hep. Çünkü ona ne hissettiğini soracak cesaretim olmadı hiçbir zaman. Evet, sanırım bu yüzden onunla doğru dürüst hislerimiz hakkında konuşamadık hiç. Ne diyordum, o, başkalarını incitmemek adına kendi incinmeyi göze alırdı. Bu özelliğini severdim. O tam bir beyefendiydi. Ayrıca çok güzel konuşurdu ve çok güzel gülerdi. Tabii konuştuğu ve güldüğü zamanlar öyle sık olmazdı. O nadir anlar çok kıymetliydi benim için, o bunu hiç bilmese bile. O zaten benim hakkımda hiçbir şeyi bilmiyor ki. Sanki ben onun hakkında çok şey biliyormuşum gibi konuştum değil mi? Sahi, ben onun hakkında ne biliyorum? Sinirlendiğinde ne yaptığını, kendini sakinleştirmek için ne yaptığını bilmiyorum mesela. Hiç ağladığını da görmedim dolayısıyla ağlarken nasıl göründüğünü de bilmiyorum. Kokusunu da bilmiyorum, uyurken ya da uyandığında nasıl göründüğünü de bilmiyorum. Bu kadar çok şeyi bilmezken bildiğim tek bir şey var: Onun eğer bir gün birini severse çok güzel seveceği. Kalbi, sevdiği kızı görünce benim onu gördüğüm zamanlarda hızlanan kalbim kadar hızlanacak. Ve eğer o kız onun sevgisine karşılık vermezse benim onun için en şiddetli ağladığım zamanki gibi şiddetli şekilde ağlayacak ve belki alacak defterini benim onu yazdığım gibi o da sevdiği kızı yazacak. Ben bunların hiçbirisini bilmeyeceğim ama onu bu kadar da olsa tanıyorum. O, duygusal birisi. Ve o kız bunları okursa onun sevgiyi hak ettiğini bilmesini isterim. Benim sevgimi istemedi ve ben bu satırları yazarken ekranı bulanık görüyorsam bunun sebebi budur.uşamadık hiç. Ne diyordum, o, başkalarını incitmemek adına kendi incinmeyi göze alırdı. Bu özelliğini severdim. O tam bir beyefendiydi. Ayrıca çok güzel konuşurdu ve çok güzel gülerdi. Tabii konuştuğu ve güldüğü zamanlar öyle sık olmazdı. O nadir anlar çok kıymetliydi benim için, o bunu hiç bilmese bile. O zaten benim hakkımda hiçbir şeyi bilmiyor ki. Sanki ben onun hakkında çok şey biliyormuşum gibi konuştum değil mi? Sahi, ben onun hakkında ne biliyorum? Sinirlendiğinde ne yaptığını, kendini sakinleştirmek için ne yaptığını bilmiyorum mesela. Hiç ağladığını da görmedim dolayısıyla ağlarken nasıl göründüğünü de bilmiyorum. Kokusunu da bilmiyorum, uyurken ya da uyandığında nasıl göründüğünü de bilmiyorum. Bu kadar çok şeyi bilmezken bildiğim tek bir şey var: Onun eğer bir gün birini severse çok güzel seveceği. Kalbi, sevdiği kızı görünce benim onu gördüğüm zamanlarda hızlanan kalbim kadar hızlanacak. Ve eğer o kız onun sevgisine karşılık vermezse benim onun için en şiddetli ağladığım zamanki gibi şiddetli şekilde ağlayacak ve belki alacak defterini benim onu yazdığım gibi o da sevdiği kızı yazacak. Ben bunların hiçbirisini bilmeyeceğim ama onu bu kadar da olsa tanıyorum. O, duygusal birisi. Ve o kız bunları okursa onun sevgiyi hak ettiğini bilmesini isterim. Benim sevgimi istemedi ve ben bu satırları yazarken ekranı bulanık görüyorsam bunun sebebi budur.